30 Mayıs 2016 Pazartesi

STRES YÖNETİMİ

Stres yönetimi konusunda verilen derste öğretmen su dolu bir bardağı kaldırıp öğrencilerine sordu;
 – Bu su dolu bardağın ağırlığı ne kadardır?
Öğrenciler, 200 gr ile 400 gr arasında diye cevap verdiler. Öğretmen cevaplar üzerine dedi ki;
 
– Bardağın ağırlığı önemli değil. Herkes rahatlıkla kaldırabilir. Önemli olan bardağı ne kadar uzun süre elinizde tuttuğunuzdur. Eğer, bir kaç dakika tutarsam, ağırlığı hissetmezsiniz. Fakat bir kaç saat tutarsam, bardak ağır gelmeye başlayacak ve kolumda bir ağrı hissedeceğim. Eğer, çok daha uzun süre tutarsam, kolum dayanılamayacak kadar ağrır ve artık kalkamayacak hale gelir. Aslında bardağın ağırlığı aynıdır ama ne kadar uzun süre tutarsanız, bardak size çok daha ağır gelir.
Öğretmen anlatmaya devam etti:
 
– Eğer sıkıntılarınız küçük bile olsa devamlı yanınızda taşırsanız, hiç dinlenmezseniz sonunda sıkıntılarınız dayanılamayacak duruma gelir. İşteki sıkıntılarınızı eve taşırsanız, durmadan sıkıntılarınıza yoğunlaşırsanız, hayatınız çekilmez bir hal alır. Yapmanız gereken bardağı yere bırakıp bir süre dinlenmek ve daha sonra kaldığınız yerden devam etmektir.
 
 
 
 
 

12 yorum:

  1. Güzel bir örnek. Belki şu açıdan da değerlendirilebilir; Devamlı strese maruz kalmak, sürekli gerginlik insanı daha ağır ruhsal bozukluklara itebilir. Çok zaman geçmeden önlem almak iyi olacaktır.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle .İfade ettiğiniz bakış açısına katılıyorum. Sıkıntı ve stres süreklilik gösterdiğinde ruhumuzda tahribata yol açıyor. Çok geçmeden önlem almak en doğrusu. Sağlığın her türlüsü önemli.

      Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgi ve selam ile.

      Sil
  2. Bunu ilk kez okuyorum.
    Ne kadar doğru bir örnek. Aynen öyle olur sahiden de.
    Sıkıntılar ağırlıktan başka bir şey yapmıyor. Beden ve ruh sağlığımızı törpülemekten başka işe yaramıyor.
    Mümkün olduğunca kafayı dağıtmak, doğayla haşır neşir olmak gerekir misal. Rahatlayınca bakılır çözüm arayışına, değil mi ama :)

    Paylaşım için teşekkürler.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel ifade etmişsiniz gerçekten. Doğa ile haşır neşir olmak adeta terapi gibi. Çok düşünmek insanı hayatı yaşamaktan alıkoyuyor malesef . Bu yüzden düşüncelerin akıp gitmesine izin vermeli, dingin kalmalı. Rahatlayınca zaten düğümler yavaş yavaş çözülmeye başlıyor :)

      Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim. Sevgi ve selam ile.

      Sil
  3. Hatta o bardağı kırarım ki ben 😉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ooooh umarım bir gün bende kırabilirim :)

      Sevgiler...

      Sil
  4. Ay o bardak yapışık ayol, bırakılamıyor ki :(((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bırakırsak kendimize, bırakmazsak yine kendimize yapmış oluruz sevgili Calimero :)

      Sil
  5. ne kadar güzel açıklama olmuş😍

    YanıtlaSil
  6. Sıkarak çok bardak kırdım elimde.. Okurken hep o geldi aklıma..Kaç kesik var saymadım bile..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendine zarar vermişsin be kuzum. Hiç bir şey senden değerli değil bunu aklından çıkarma olurmu? Ne demiştik tavrımızı değiştiriyoruz. Bu dediğimi aynı zamanda kendime de söylüyorum ;)

      Sevgilerimle.

      Sil