16 Temmuz 2016 Cumartesi

Dinle...



Hz. Mevlana der ki;
Hangi karanlıklar son bulmadı?
Hangi gidişlerin dönüşü olmadı?
Sen umutla bekle.
Bekleyişin ümit bulacak.
Sanma kaldın karanlıkta.
Görünüyor bir ışık ufukta.
Sabret az daha.
Zayi olmaz beklediğin yerde
ettiğin dua.













Her şeyin özünün sevgi olduğu öğretildi bize. 
Adaletli olmak gerektiği tembih edildi. 
Güçlü mazlumun yanında olmalı dedi ''O.''
Olan, olmayanla paylaşmalı, üstelik kendisi için sevdiğinden paylaşmalı dedi. 
Sevgiyle yoğruldu toprağımız.
Can mumumuz sevgiyle yakıldı.
Söyleyecek söz bulamıyorum artık.
Sabır gibi bir şey değil duyumsadığım.
Sadece bekliyorum.
Aklım ve kalbim arasındaki o ince çizgide bekliyorum sadece.
Yanlış öğretiliyor bize bir çok şey.
Söylenen sözlerle davranışlar birbirini tutmuyor.
Bu kadar yalanın arasında gerçekliğinden emin olduğum bir tek şey var.
Bir çocuğa sarıldığımda hissettiğim sevgi, ki o çocuk o kadar saf ki dünyanın yalan dolanından habersiz şu an.
Ve dosta sarılırken hissettiğim sevgi, ki o dost biliyor kendini.
Sevgi olsun ki gerçek olsun.
Ne kadar yalan varsa yok olsun.

_Sade_

13 Temmuz 2016 Çarşamba

Evsiz Bir Adama 100 Dolar Verip Çok Duygusal Bir Hikayeyle Karşılaşmak





Evsiz bir adamın güzel yüreğinin eyleme dönüşmüş halini izledim. Sadece kendini değil diğerlerini de düşünen, farkında bir yürek. Bu filmin hareket noktası Josh'ın evsiz bir adama 100 Dolar vermesi. Yine de pek bilemiyorum, birine bu kadar göstere göstere para vermek ne kadar doğru...özellikle son konuşmalarında ...Olsun. Teşekkürler Josh , teşekkürler yüce gönüllü evsiz adam :)

_Sade_

Çocuklardan öğrenilebilecek üç şey...

 
 
Nedensiz yere mutlu olabilmek.
Her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak.
Elde etmek istediği şey için tüm gücüyle savaşmak.
 
                                                      Paulo Coelho
 

3 Temmuz 2016 Pazar

Hayatının Her Mevsiminin Tadını Çıkar.



''Kışın beyaz güzelliğinin de, yazın sıcak ve nemli günlerinin de zevkine var. Her mevsim, her gün, her an gelir geçer ve hiçbiri asla birbirinin aynı ya da tekrarı değildir. Kış soğuğunun ortasında yazı, yazın bunaltıcı sıcağında kışı özlemek yerine, her mevsimi kendi  güzellliğiyle kabul et.''

Dan Millman


Dinle...

Denilir ki insanlarla etkileşim kurmaya başladığımız an birbirimizle karşılıklı enerji alışverişinde bulunuruz. Gözle göremediğimiz bu bağlara enerji diyorlar. Fiziki bedenimiz dışında birde enerji bedenimiz olduğunu düşündüğümüzde sözünü ettiğim bu enerjileri fiziki bedenimizi saran enerji bedenimiz ile algılayabiliyoruz. Diğer bir deyişle hissedebiliyoruz. 
Doğada her şeyin bir zıttı olduğu gibi bu enerjilerinde hem olumlu olanı var hem de olumsuz. 

Yaşamım boyunca bunu bir çok kez deneyimledim. Deneyimlemeye de devam ediyorum. Sevdiğim , yanında huzur bulduğum, güler yüzlü bir arkadaşımla bir araya geldiğimde o süre içinde varsa tüm sıkıntılarım adeta hafifler. Kendimi bambaşka güzel bir enerjiyle dolmuş hissederim. Örneğin bir bebekle vakit geçirdiğimde yada bir kediyle oynarken o saf ve güzel enerjiyi hissederim. 

Birde bunun tam tersi bir durum var. Negatif enerji dediğimiz türden. Bu enerjiyi yayanlara ister nazar ediyor diyin, ister negatif enerji veriyor diyin, farkı yok. Hayatımda zaman zaman karşılaştığım iki insan var ki onlarla ne zaman yüz yüze gelsem gün içinde enerjim düşer, sık sık esneme nöbetleri geçiririm ve akşam eve geldiğimde enerjim neredeyse tükenmiş olur. İşte bu tarz insanlara enerji vampirleri diyorum. 

Geçenlerde ablamla bu konulardan konuşurken, boncuklardan bileklik yapmayı seven 11 yaşındaki yeğenime dönüp gülümseyerek ''aşkım beni bu negatif enerjilerden koruyacak bir bileklik yaparmısın?'' dedim :) Çünkü onun o sevgi dolu enerjisine inanıyorum :) Sonuç olarak ertesi gün teyzesini koruyacak tam 3 bileklikle çıkageldi :) 



Bir kaç gün sonra rüyamda bu taşı gördüm. Doğal taşları severim , az çok ilgim vardır. Fakat bu taşı pek duymamıştım açıkçası. Sitrin denilen bu doğal taş ile ilgili küçük bir araştırma yaptıktan sonra güvendiğim bir dükkandan gidip taşı aldım. Öğrendim ki rüyama boşuna girmemiş aslında :) Eski zamanlarda tüccar taşı olarak da bilinen sitrinin kazançta bereket getirdiğine inanılırmış ve dükkan sahibi kişi onu kasasında tutarmış. Diğer ve beni asıl ilgilendiren özelliği ise bulunduğu ortamdaki negatif enerjiye karşı kişiyi koruması ve negatif enerjiyi pozitife çevirmesi. Olumsuz düşünceleri uzaklaştırması. Rengiyle birazda akide şekerine benzettiğim bu taşı çok sevdim. Diyeceğim o ki, bu güzel koruyucularımla artık ne nazar yaklaşır bana nede enerji vampirleri :) 


_Sade_